CAZ BİR YAŞAM BİÇİMİDİR

Toplumuzda Caz müzik ve temel müzikler yerine dandik müziklerin aşığı ,bakkal şarkılarının tempocu'su olan  insanları hem anlıyor , hem de anlamıyor , bir yandan da acıyorum . Zevksiz dinletilerle yitip gidiyorlar .
(TSM ,KLASİK,CAZ ,BLUES, ''KALİTELİ'' POP , HALK MÜZİĞİ, V.B  müzikler dinlenebilir . Fakat uydurma ,rezil ve çocuk tekerlemesi gibi basit türkülere , pop şarkılara ve bunu beğenenlere tahammülüm yok maalesef . Çünkü bu da bir cahillik belirtisi.) 

Malum Ülkemizde, toplumumuzda bir çok şeyde eksik olduğu gibi , müzik ve kültürü alanında da ciddi eksiklikler ve gedikler mevcut .  Saçma sapan , ne üdü belirsiz  şarkı ve şarkıcıların , ''icra'' ettikleri ''müzikleri'' dinleyen insanlar çoğunluğu oluşturmakta .  Bu müzikler ve icra edenler, sadece bizim ülkemizde değiller elbet . Müzik yerine şaklabanlık yapıp milyonlar kazananlar her milletten olabilmektedir . Ve  bunlar ''yüksek oranda''  kültür ve eğitimle doğru orantılı hadiselerdir . Zira ülkemizde öyle saçma ve  müzik katili kişiler ve üretimleri  peydah olmuştur ki ,  şarkı kaliteli, icra eden dandik  ise ,veya tam tersiyse , bunu ayırt edemiyoruz. Sadece, hem şarkı dandik ,hem de şarkıcı dandik olunca anlıyoruz .  Bu da  durumu belli ölçüde özetliyor sanırım .


Bu yazı aslında Caz üzerine yazılmış bir yazıydı . Fakat bloğumun temasına uyması için ,giriş bölümüne bir eklenti yapma gereği duydum . 

Caz müziği ve Ülkemizdeki caz sanatçıları üzerine düşünce ve duygularımı ifade etmek ,insanlara Caz'ı bu doğrultuda anlatmak ve açıklamak istedim .  

Caz anlamasını bilene , hissedebilene dokunan bir müzik türüdür . Ve sadece müzik türü olmanın da ötesinde bir tutkudur . Gerçek anlamı ile aşktır . Sizi çılgınlaştıran ,heyecandan titretip ,ayağınızı yerden kesen , kanınızda delice  dolaşan bir duygudur . Caz  ucu bucağı olmayan bir evrendir . Tek başına bir galaksidir . Hiç bir müzisyen yoktur ki , ömrü hayatında cazın sonunu getirmiş , bu müziği çözmüş , bitirmiş olsun . Caz sonsuzdur , felsefedir ,hüzündür , duvarları yırtmaktır . Caz bir kadındır . İnanılmaz derecede güzel bir kadındır .    

Müzik şüphesiz ki ruhu besleyen bir sanattır . Hele ki Canlı müzik muhteşemdir . Canlı bir orkestranın verdiği hazzı anlatmaya gerek yok sanırım  . Canlı bir caz orkestrasının verdiği haz ise , tarif edilemez !
Hele bazı müzisyenler vardır ki , doğuştan bununla görevlendirilmişlerdir .   

Caz hastası ve amatör olarak caz ile ilgilenmiş bir sanat insanı olarak , elimden geldiğince Ülkemdeki caz sanatçılarını takip ediyor , konserlerine gidiyorum. 
Ve ülkemizin caz denince akla gelen isimlerinden olan Kerem Görsev ile ekibinin , ve  TRT  Hafif müzik ve caz orkestrasının konserlerini kaçırmıyorum.  


Sol görseldeki Piyanist ,Sevgili Kerem Görsev'e ayrıca şükran borçlu olduğum bir husus vardır ki , o da şudur : Ernie Watts Gibi bir efsaneyi , bir müzik dehasını , dünyaca kabul görmüş usta bir saksafonist'i  Türkiye'ye , üstelikte bir AVM'ye getirmiş ,halkla buluşturmuş olmasıdır .  Ernie Watts'ın Grammy ödüllü oluşundan bahsetmiyorum bile . 
 Ernie Watts öylesine bir usta ki ,  nasıl tarif edeceğimi yazarken bile şaşırıyorum . Canlı dinleyipte ,beni benden alıp , daha doğrusu ruhumu bedenimden çıkarıp ,o konser alanında havalarda uçuran , bedenine sığmazcasına taşan bir çoşkuyu  üfleyen ve insanı kendi içinde çılgına çeviren bir yetenek  ,  Ernie watts'ın
 Bedeninden çıkan , vücudunu aşan bir yeteneği , bir anlatım ve ifade biçimi var.   Ernie Watts aslında saksafon çalmıyor ! Saksafon Ernie Watts'ı çalıyor . Bence en yalın ifade bu olsa gerek .     Ernie Watts Ruhunu  o altın  süzgecinden  süzerek , yüreğimize , duygularımıza ,hislerimize gönderiyor . Ernie Watts . Tıpkı  yaramaz bir çocuğun işaret parmağı ile defalarca zile basması gibi , her nota'da içimize dokunuyor . Ruhumuzu hayalleriyle dans ettiriyor .  Enerjisi , Aurası , havası öylesine büyüleyici ve pozitif ki , sizi bambaşka bir dünyaya sokuyor . Ernie Watts caz  ile, saksafonu ile , flört etmiyor ! Gözümüzün önünde çılgınca sevişiyor !Adam çalmıyor ! Yaşıyor !    Ve  yaşatıyor ! Tabi hissedebilene !  Siz de sadece dinlemiyor , onun müziği,enerjisi ile tam anlamıyla besleniyorsunuz  . Tüm damarlarınızda Ernie Watts dolaşıyor .  Bambaşka bir ruh var onda , bu nasıl bir histir ,duygudur diye düşünüyorum ? Acaba geçmişte çok mu aşk acısı çekmiştir . Doğrusu bunu sormak isterdim . Bu ifadeyi neye borçlu , merak ediyorum ? 


Ernie Watts olağanüstü bir sanatçı . En kısa olarak bu şekilde ifade edebileceğim . Ne söylesem  ,ne söylense azdır . 

Tabi tüm bu his ve düşüncelerimi değilse de , onda birini ,Kerem Görsev ve ekibi ile de paylaşmıştım . Bana aynı fikirde olduklarını , Erni Watts'ın çok özel bir enerjisi olduğunu , ve ondan bir şeyler alabilmeye , öğrenebilmeye çalıştıklarını ifade etmişlerdi .Veya buna benzer şeyler söylediler .Tam hatırlamıyorum . 

Yakın zamanda TRT'nin Caz orkestrasının , bir kilisede verdiği konseri dinledim . Akustik muhteşemdi. Canlı orkestra ,Caz ve Akustiğin keyfi anlatılmaz! Çünkü Müzik akustikle başka bir etkiye bürünüyor ve ruhunun derinliklerine daha etkili dokunuyor. Adeta işliyor . Kilise yapısı gereği  yüksek tavanlı olduğu için ,ortamda muazzam bir akustik vardı . Ve bu akustikle buluşan davulun ve tüm diğer enstrümanların ,ama özellikle çok sevdiğim trompetin etkisi , rayihası tarif edilemez derecede lezizdi . Akustik bu işi öylesine mistik ve büyüleyici bir atmosfere sokuyor ki , bir çok duygusal parçada bunu hissediyoruz .  
Ben sadece dinlemiyorum , çalanlarla beraber ben de bu müziği , Caz'ı yaşıyorum. Bu ruhumda var .  

Caz çok özel bir dünyadır . Caz'ın icra edildiği  Her bir enstrüman ayrı güzeldir . Piyano , Kontrbas ,Davul,Elektro Akustik Gitar , ve  Üflemelilerin ayrıca hastasıyım . Özellikle akustikle harmanlanan Trompet !..      Ne denebilir ki ;  gerçek müzik budur. Kalite , ruh ve doğa budur .  

Ülkemizde TRT bünyesinde bir hafif müzik ve caz orkestrasının olması gerçekten mutluluk verici . Zira siyasi zihniyeti çok sık değişen bir yapımız var . Allahtan , birileri kaldırın o gavur aletlerini dememiş çok şükür .    Orkestra ,  şefinden  icracılarına kadar ,son derece kıymetli , her biri çok değerli ve özel müzisyenlerden oluşuyor .  Bu ülkede ,bu müziği icra ettikleri için, enstrümanlarıyla beraber var oldukları için , her birine gönülden teşekkür ediyorum . İyi ki varlar ve biliyoruz ki ,yine bu ülkede ,aslında hak ettikleri değerin belkide çok azını görüyorlar . Onlara ne kadar kıymet versek azdır . Onlar bu ülkede var olan gerçek müzisyenlerden .  Ve onlar gerçek icracılar .   Her biri özenle işlenmiş birer pırlanta. 




Ancak içlerinde  , bana Ernie Watts'ın hissettirdiklerine çok yakın şeyleri hissettiren ve  bana o ruhu veren ve beni benden alan bir tanesi var ;  Ki o kendini çok iyi biliyor . Son derece zarif ,naif sempatik ve karizmatik bir adam.  Ancak kim olduğunu söylemeyeceğim . Çünkü diğer değerli müzisyenleri incitmiş olmak istemem . Her biri o kadar değerli , benim için o kadar kıymetli adamlar ki  .  Ve içlerinde  ,Ernie Watts'ın bana hissettirdiklerine yakın şeyler hissettiren müzisyene yakın ve çok yakın yetenekte ve ölçüde olan bir çok müzisyen var .  Bu sebeple asla kimse hicap duymasın !   





Benim için tüm caz müzisyenleri ,tropikal,narin bir kuşun tüyleri kadar ince ve hassastır . Bu sebeple onlara yaklaşırken , İsviçreli bir saat ustası kadar dikkatli ve zarif olmak gerekir .      

Caz özeldir , caz sadece bir müzik türü değildir , Caz aynı zamanda bir yaşam biçimidir . Müzik ruha dokunur , bu doğrudur . Ama caz  sadece ruha dokunmaz ,nüfuz eder ve hücrelerine ulaşır .  Caz yangın yerinde oksijen tüpüyle nefes almak gibidir .
Ilık meltemlere yelken açmanın verdiği huzur gibidir . Caz yaşanmalıdır ve her eve girmelidir . Caz Güneştir , Doktordur . 
JAZZ FOR EVER...






Yorumlar